Randevu ve bilgilendirme için, haftanın her günü 09:00 - 22:00 saatleri arasında (+90312) 219 2233 numaralı sabit hattan bizi arayabilirsiniz.
Genital dolgu, dış genital bölgede hacim kaybı, kırışıklık veya kuruluk gibi sorunları gidermek için uygulanan, estetik ve fonksiyonel fayda sağlayan enjeksiyon yöntemidir.
Genital dolgu, estetik ve fonksiyonel amaçlarla vulva ve vajinal bölgeye uygulanan medikal dolgu prosedürüdür. Hyaluronik asit bazlı dolguların en yaygın kullanıldığı bu işlem, genellikle hacim kaybını düzeltmek, dış genital bölgede gençleştirme sağlamak ve cinsel işlevleri desteklemek amacıyla yapılır. Yaşlanma, doğum, hormonal değişiklikler veya yapısal nedenlerle ortaya çıkan sarkma, kuruluk ya da hacim kaybı gibi durumlar, genital dolgu uygulamaları ile giderilebilir.
Yüz dolgularından sonra genital bölgeye yapılan dolgu işlemi de son yıllarda çok popüler ve aranan bir işlem olmaya başlamıştır. Genital dolgu deyince aslında genital bölgeye farklı amaçlarla yapılan çok farklı dolgu işlemleri anlaşılabilir. Bunları özetlemek gerekirse:
Genital dolgu uygulamaları, estetik kaygıları olan veya cinsel fonksiyonlarda azalma yaşayan kadınlar için uygundur. Özellikle dış dudaklarda hacim kaybı, vulvar ciltte kırışıklıklar, menopoz sonrası vajinal kuruluk yaşayan ya da doğum sonrası genital bölgede deformasyon oluşan bireyler bu uygulamadan fayda görebilir. Ayrıca bazı kadınlarda cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olan anatomik hassasiyetler de dolgu ile yumuşatılabilir. Uygulama için genel sağlık durumu iyi olan, hamile olmayan ve aktif genital enfeksiyonu bulunmayan bireyler adaydır.
Vajinaya en sık kullanılan dolgu türü hyaluronik asit bazlı dolgulardır. Bu maddeler ciltle biyolojik olarak uyumludur ve zamanla vücut tarafından emilir. Kimi uygulamalarda kollajen uyarıcı dolgu maddeleri (örneğin polikaprolakton veya kalsiyum hidroksiapatit) de tercih edilebilir. Hyaluronik asit dolgular daha kısa süreli etkiler sağlarken, kollajen stimülatörleri daha uzun vadeli sonuçlar sunabilir. Dolgunun türü, uygulamanın amacına, hastanın ihtiyaçlarına ve hekimin tercihine göre belirlenir.
Genital dolgu farklı amaçlarla yapılabilir. Örneğin O shot ve G shot işlemleri daha çok cinsel hazzı artırmaya yönelik yapılmaktayken, dış dudaklara yapılan dolgular daha çok genital bölgeyi gençleştirmeye yönelik yapılmaktadır.
Yıllar içerisinde cilt yaşlanmasıyla beraber ciltte tonus ve hacim kaybı, gevşeme, sarkma, kırışıklık, bölgesel çökmeler, cilt lekeleri, vulvada renk koyulaşması gibi değişiklikler oluşur. Ayrıca doğumlar, kilo alıp vermeler ya da menopoz dönemindeki hormonal değişiklikler de vulvada daha yaşlı bir görünüme sebep olabilir.
Bazı hastalara da genital bölge gençleştirmesi için dış dudaklara (labium majus) yapılan dolgularla genital bölge gençleştirmesi yapılmaktadır. Dış dudaklarda daha dolgun bir görünüm ve tonus artışı sağlanabilir. Aynı zamanda kullandığımız dolgu maddesinin, ekstra gençleştirici etkisinden de yararlanabiliyoruz.
Vajinal dolgu, son yıllarda giderek daha fazla ilgi görmekte ve bunun geçerli nedenleri vardır. Kadınlar, labia majora’nın (dış dudakların) görünümüne dair endişelerini, invaziv (girişimsel) cerrahi işlemlere gerek kalmadan gidermenin yollarını aramaktadır. Genital dolgu, cerrahi olmayan bir seçenek sunar ve iyileşme süresi çok kısadır, böylece hastalar günlük hayatlarına hızla dönebilirler. Bu işlemin, dış dudaklara daha dolgun bir görünüm kazandırmasının yanı sıra, özgüveni artırıcı etkisi, onu birçok kadın için cazip bir seçenek hâline getirmektedir. Üstelik bu prosedürü uygulayan sağlık profesyonellerinin sayısı arttıkça, kadınların istedikleri sonuçlara ulaşmaları için seçenekleri de artmaktadır.
Labia puffing (labia dolgunlaştırma) giderek popülerlik kazanan cerrahi olmayan kozmetik bir prosedürdür ve kadınlara labia majora'nın (dış dudakların) görünümünü iyileştirme imkânı sunar. Bazen labial augmentasyon (labia büyütme) ya da labial yağ transferi olarak da adlandırılan bu uygulama, dış dudaklardaki gevşeme, sönüklük veya hacim kaybı gibi endişelere çözüm sunar. Bu kapsamlı kılavuzda, labia puffing işleminin ayrıntıları, artan popülaritesi, vulvanın anatomik özellikleri, prosedür için kullanılan çeşitli yöntemler ele alınacaktır.
Labia puffing, diğer adıyla labial augmentasyon (labia büyütme) ya da labial yağ transferi, vulvanın dış dudakları olan labia majora’nın görünümünü iyileştirmek amacıyla yapılan cerrahi olmayan bir kozmetik prosedürdür. Bu işlemde, genellikle hastanın kendi yağı ya da hiyalüronik asit bazlı maddelerden oluşan dermal dolgu maddeleri, labia majora’ya enjekte edilerek hacim artırılır ve elastikiyet kazandırılır.
Labia puffing’in amacı; yaşlanma, kilo kaybı, doğum ya da menopoz gibi faktörlere bağlı olarak dış dudaklarda meydana gelen hacim kaybı ve küçülme gibi sorunları gidermektir. Labia majora’ya yeniden hacim kazandırılarak bu hassas bölgenin daha genç ve dolgun bir görünüme kavuşması hedeflenir.
Labia puff, genellikle lokal anestezi ile gerçekleştirilebilen, basit ve minimal invaziv (oldukça az girişim gerektiren) bir işlemdir. Süreç, vajinal gençleştirme prosedürlerinde uzmanlaşmış, nitelikli bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile yapılan bir ön görüşme ile başlar. Bu görüşmede hastalar, endişelerini ve beklentilerini dile getirebilir ve işlemle ilgili merak ettikleri her türlü soruyu sorabilirler.
Hasta ve sağlık uzmanı, labia puffing işleminin uygun olduğuna karar verdikten sonra işlem genellikle şu adımlarla ilerler:
Labia puffing işlemi sırasında, hastanın hedeflerine ve doktorun uzmanlığına bağlı olarak çeşitli teknikler kullanılabilir. Yaygın olarak tercih edilen bazı yöntemler şunlardır:
Labial Yağ Transferi: Bu yöntemde, hastanın vücudundaki fazla yağlar (genellikle karın, kalça gibi bölgelerden) liposuction yöntemiyle alınır ve labia majora’ya enjekte edilerek hacim kazandırılır.
Enjekte Edilebilir Dolgular: İçeriğinde hiyalüronik asit bulunan Juvederm veya Restylane gibi dermal dolgu maddeleri, doğrudan labia majora’ya uygulanarak hacim ve elastikiyet artışı sağlanır.
Poli-L-Laktik Asit (PLLA): PLLA enjeksiyonları, kolajen üretimini teşvik eder ve zamanla labia'nın daha dolgun ve genç görünmesine katkı sağlar.
Her bir teknik, kendine özgü avantajlar ve dikkat edilmesi gereken noktalar sunar. Hastalar, istedikleri sonuca en uygun yöntemi belirlemek için seçtikleri sağlık uzmanı ile detaylı bir şekilde görüşmelidir.
Genital hyaluronik asit bazlı dolgu uygulamaları, genital estetik ve fonksiyonel iyileştirme amaçlarıyla kullanılan modern ve minimal invaziv yöntemlerden biridir. Hyaluronik asit, insan vücudunda doğal olarak bulunan ve su tutma kapasitesi yüksek bir moleküldür. Genital bölgeye uygulandığında, özellikle dış genital yapıların (labia majora gibi) hacim kaybı, sarkma veya elastikiyet azalması gibi yaşa veya hormonal değişimlere bağlı sorunlarda belirgin bir dolgunluk ve gençleşme etkisi sağlar.
Uygulama sırasında lokal anestezi ile konfor artırılır ve işlem genellikle 20-30 dakika sürer. Dolgu maddesi enjekte edildikten sonra, dokular arasında suyu çekerek hacim kazandırır ve cilt kalitesini artırır. Aynı zamanda bazı durumlarda vajinal kuruluk veya ağrılı ilişki gibi cinsel fonksiyonla ilgili şikâyetlerin giderilmesinde de destekleyici bir rol oynayabilir. Etkisi işlemden hemen sonra fark edilir ve sonuçlar genellikle 9-18 ay arasında kalıcılık gösterir. Bu süre, kullanılan dolgunun yoğunluğuna ve kişinin metabolik özelliklerine göre değişebilir.
Genital dolgu, steril bir klinik ortamda, lokal anestezik krem uygulanarak veya enjeksiyonla uyuşturma sağlanarak yapılır. Seçilen dolgu maddesi, özel ince uçlu iğneler veya kanüller aracılığıyla hedef bölgeye enjekte edilir. Genellikle dış dudaklara (labia majora),vajinal girişe veya G noktası olarak adlandırılan alana uygulanabilir. İşlem süresi 15–30 dakika arasında değişir ve hasta aynı gün günlük yaşamına dönebilir. Uygulama sonrası hafif şişlik, hassasiyet ya da morluk görülebilir ancak bu etkiler geçicidir.
Vajinal dolgu sonrası ilk 24–48 saat boyunca bölgeye baskı uygulamaktan, aşırı sıcak duşlardan, sauna veya buhar banyosu gibi ortamlardan kaçınılmalıdır. İlk birkaç gün cinsel ilişkiye ara verilmesi önerilir. Hijyen kurallarına dikkat edilmeli ve bölgeye herhangi bir kozmetik ürün uygulanmamalıdır. Dolgunun homojen dağılması ve iyileşme sürecinin sağlıklı ilerlemesi için hekimin önerdiği bakım protokolleri takip edilmelidir. Ayrıca düzenli kontrollerle dolguların etkisi değerlendirilmelidir.
Genital dolgu uygulamalarının fiyatları, kullanılan dolgu maddesinin türüne, miktarına, uygulama alanının genişliğine ve işlemi gerçekleştiren uzmanın deneyimine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Ayrıca klinik lokasyonu da fiyat üzerinde etkili olabilir. Ortalama olarak tek seanslık hyaluronik asit dolgusu fiyatları ile kollajen stimülatörleri arasında ciddi farklar olabilir.
Genellikle estetik ve fonksiyonel bir prosedür olarak değerlendirildiğinden, işlemler sigorta kapsamında yer almaz ve özel ücretlendirme ile sunulur. İşlem öncesi detaylı görüşme, randevu ve fiyat bilgisi için kliniğimize telefonla ulaşabilirsiniz.
Doktorunuz tarafından verilen işlem sonrası bakım yönergelerine sadık kalmak, rahatsızlıkları en aza indirmek ve komplikasyon riskini azaltmak açısından çok önemlidir. Doktorunuzun önerdiği şekilde reçetesiz ağrı kesici ilaçlar, işlem sonrasında oluşabilecek rahatsızlık veya ağrının kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
İşlem yapılan bölgeye buz uygulamak, şişliği azaltabilir ve rahatsızlık hissini hafifletebilir. Doktorunuzun önerdiği süre boyunca cinsel ilişki ve diğer mahrem aktivitelerden uzak durmak, iyileşme sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini destekler.
Genital dogu işlemine başlamadan önce kapsamlı bir hazırlık yapmak, hem sonuçların daha başarılı olmasını sağlar hem de olası riskleri azaltır. Bu süreç, nitelikli bir cerrah bulmayı, ön görüşme yapmayı ve hazırlık aşamasında nelerle karşılaşılacağını bilmeyi içerir.
Nitelikli Bir Klinik Bulmak
İşlem Öncesi Görüşme
Genital dolgunun kalıcılığı, kullanılan dolgu maddesinin türüne ve bireyin metabolik özelliklerine göre değişkenlik gösterir. En yaygın tercih edilen hyaluronik asit bazlı dolgular genellikle 9 ila 18 ay arasında etkisini sürdürür. Bu süre kişiden kişiye farklılık gösterebilir; bazı bireylerde dolgu daha erken emilirken, bazılarında daha uzun süre kalıcılık sağlanabilir. Kollajen stimülatörü içeren dolgular (örneğin kalsiyum hidroksiapatit veya polikaprolakton bazlı ürünler) daha uzun süreli, ortalama 18–24 ay kalıcılık sağlayabilir.
Dolgunun kalıcılığını etkileyen diğer faktörler arasında kişinin yaşı, yaşam tarzı, hormonal durumu, sigara ve alkol kullanımı, uygulama yapılan alanın hareketliliği ve cilt yapısı da yer alır. Etkinin sürdürülebilirliği için işlemin belirli aralıklarla tekrarlanması önerilir. Genellikle dolguların zamanla kademeli olarak vücut tarafından emilmesi, doğal bir görünümle sonuçlandığından, ani bir hacim kaybı yaşanmaz. Kalıcı sonuçlar arayan bireyler için, dolgu işlemleri belirli periyotlarla planlanarak sürdürülebilir bir estetik ve fonksiyonel görünüm elde edilebilir.
Genital dolgu işlemi minimal invaziv bir prosedür olduğundan iyileşme süreci genellikle hızlı ve konforludur. Uygulama sonrasında hasta aynı gün günlük aktivitelerine dönebilir; ancak iyileşmeyi desteklemek için ilk 24–48 saat içerisinde bazı önlemler alınması önerilir. İşlemin yapıldığı bölgede hafif bir şişlik, kızarıklık, hassasiyet veya morluk görülebilir, bu etkiler çoğunlukla birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.
İyileşme sürecinde dolgunun uygulandığı alana gereksiz baskı uygulanmamalı, dar kıyafetlerden kaçınılmalıdır. Genellikle ilk 3–5 gün boyunca cinsel ilişki önerilmez. Bölgenin temizliği için sadece hekimin önerdiği ürünler kullanılmalı, kimyasal içerikli sabun veya kozmetik ürünlerden uzak durulmalıdır. Sıcak banyo, sauna ve buhar odaları gibi ortamlar iyileşme tamamlanana kadar önerilmez.
Çoğu hasta dolgu sonrası birkaç gün içinde tamamen normale döner. Etkinin oturması ve dolguların nihai görünümünü alması 1–2 hafta sürebilir. Bu süreçte hekimin önerdiği bakım protokollerine uyulması ve planlanan kontrollerin aksatılmaması, hem estetik hem de fonksiyonel sonuçların en üst düzeyde elde edilmesini sağlar. Nadiren, asimetri ya da istenmeyen bir sonuç oluşursa rötuş uygulamalarıyla düzeltme yapılabilir.