Randevu ve bilgilendirme için, haftanın her günü 09:00 - 22:00 saatleri arasında (+90312) 219 2233 numaralı sabit hattan bizi arayabilirsiniz.

Op. Dr. Burcu KaramürselKadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji (Yüksek Riskli Gebelik Takibi) Uzmanı
Op. Dr. Burcu Karamürsel

Doğum Çeşitleri Nelerdir?

Doğum Çeşitleri Nelerdir?

Doğum Çeşitleri, Yöntemleri

Doğum yöntemleri nelerdir? konusu en çok merak edilen konulardan biridir. Doğum çeşitleri, vajinal doğum ve sezeryan doğum olmak üzere ikiye ayrılır.

Kullanılan teknikler, anestezi ve hastanelerin yaklaşımı değişiklik gösterebildiği için bu yazıda daha çok kendi kliniğimizin ve ekibimizin yaklaşımları doğrultusunda bilgi verilecektir.

Hangi doğum daha kolay?

Aslında bu net cevabı verilmesi oldukça zor bir sorudur. Kolaylık, kişinin doğum öncesi fiziksel ve psikolojik hazırlığı ve beklentilerine göre değişebilen göreceli bir durumdur.

Örneğin aynı ekip tarafından epidural vajinal doğumu aynı süre içinde takip edilen ve sağlıkla gerçekleşen iki hastadan biri doğumunu çok kolay, diğeri ise çok zor olarak tanımlayabilir.

Ancak genel olarak kendini akışa bırakabilen, doğallığı seven, gebeliği süresince çok kilo almamış ve düzenli egzersiz yaparak fit kalabilmiş, psikolojik olarak vajinal doğuma hazırlanabilmiş ve iyi motive olabilmiş kişiler için vajinal doğum tecrübesi, herhangi bir tıbbi sezeryan endikasyonu yoksa ve hekimi vajinal doğumu öneriyorsa, çok keyifli olabilir.

Öte yandan tıbbi gerekçelerle sezeryan olması gereken hastalarda da, bugün kullanılan modern teknikler, epidural anestezi ve doğum sonrası hasta kontrolünde analjezi (ağrı kesici) imkanları sayesinde, süreç çok keyifli geçirilebilir.

Prenses doğum ne demek?

Prenses doğum terminolojisi son yıllarda halk arasında oldukça yaygınlaşmıştır. Bu terim epidural vajinal doğumu kastetmek için kullanılmaktadır. Anestezi olmadan yapılan doğuma kıyasla epidural doğumun konforu nedeniyle böyle bir tanımlama yapıldığı düşünülmektedir.

Epidural Normal Doğum

Epidural doğum modern doğum tekniklerindeki en önemli gelişmelerden biridir. Doğum eylemi sırasında yaşanan düzenli rahim kasılmalarının yol açtığı ağrıyı hafifletmek için, anestezi uzmanı tarafından, hastanın sırtından, cildin altına, epidural boşluk adı verilen bölgeye ince plastik bir kateter yerleştirilir.

Bu kateter, damardan serum ya da ilaç vermek için kullanılan katetere benzer, dolayısıyla yerleştirilmesi ağrılı değildir. Yine de yerleştirilmeden önce bölge lokal anestezi ile uyuşturulur.

Genellikle yerleştirilmesi için aktif doğum eyleminin başlaması beklenir. Yani rahim kasılmaları yaklaşık 3 dakika aralıkla düzenli gelmeye ve rahim ağzı açıklığı yaklaşık 3-4 cm olana kadar beklenir. Zaten bu evre çoğu hastanın ağrı kesiciye ihtiyaç duymaya başladığı evredir.

Nadiren ağrı eşiği düşük olan bazı hastalar bu evreden önce ağrıların şiddetlendiğini ifade edebilir ve epidural anesteziye ihtiyaç duyabilir. Ya da tam tersine ağrı eşiği yüksek bazı hastalar, bu evrede bile hiç epidural anesteziye ihtiyaç duymadıklarını ifade edebilir.

Kateter yerleştirildikten sonra doğum tamamlanana kadar buradan çeşitli ağrı kesici ilaçlar, doz ayarlaması yapılarak hastaya uygulanabilir. Hastanın ağrı durumuna göre doğum eylemi sırasında ek dozlar uygulanabilir.

Bazı hastalarda bacaklarda hafif uyuşukluk olması normaldir. Ancak dozlar genellikle uyuşukluk olmayacak ve hastanın hareket etmesine, yürümesine ve doğumun son evresinde bebeği itebilecek kadar kasılmaları hissetmesine izin verecek şekilde ayarlanır.

Normal Doğum Evreleri

Doğum eylemi temelde iki ana döneme ayrılabilir:

  • Latent dönem,
  • Aktif dönem.

Latent dönemde kasılmalar çok düzenli ve güçlü değildir ve rahim ağzı açılması yavaş ilerler. Bazı hastalar kasılmaları hiç hissetmeyebilir.

Aktif dönemde kasılmalar genelde 3-4 dakia aralıklarla gelir, gitgide şiddeti ve süresi artar ve rahim ağzı açıklığında ve bebeğin başının seviyesinde aşağı doğru ilerleme olması beklenir.

Aktif doğum eylemi ise üç evreye ayrılır:

  1. Rahim ağzında tam açılma, yani 10 cm açıklık olana kadar olan dönem,
  2. Tam açılma olduktan sonra annenin ıkınarak bebeği dışarı ittiği ve bebeğin kanaldan dışarı çıktığı dönem,
  3. Son olarak bebek doğduktan plasentanın (bebeğin eşinin) doğması ile 3. evre tamamlanır.

Doğum sancısı sırasında bebek hareket eder mi?

Doğum sancıları devam ederken bebeklerin hareket etmesi mümkündür. Ayrıca bebek yavaş yavaş doğum kanalı içinde aşağı doğru rahim kasılmaları ile itilerek de hareket eder.

Epidural Sezeryan

Epidural anestezi sayesinde sezeryan doğum da geçmişte sıklıkla kullanılan genel anestezi altında sezeryan doğuma göre hasta ve bebek açısından çok daha konforlu ve güvenli hale gelmiştir.

Anestezi sırasında kateterin uygulandığı ve ilacın enjekte edildiği bölgeye göre:

  • Epidural,
  • Spinal,
  • Spinoepidural (kombine) anestezi şeklinde farklı tekniklerle anestezi uygulanabilir.

En önemli avantajları:

  • Genel anestezideki gibi hasta uyumadığı ve solunumu durmadığı için bebeğini doğduğu anda görebilir ve ten-tene temas yapabilir.
  • Genel anestezi sonrası görülen uykulu hal, bulantı kusma vb yan etkiler daha azdır.
  • Anne bebeğini daha hızlı bir şekilde emzirebilir.
  • Epidural kateterden hastane yatışı boyunca hastanın bir pompa aracılığı ile (PCA) kontrol edebileceği şekilde istediği zaman ağrı kesiciyi kendisine uygulaması mümkündür.
  • Bebeğe anestezi ilaçlarının geçmesi riski daha düşüktür.

Sezeryan doğum hangi durumlarda önerilir?

Tıbbi olarak bazı gerekçeler normal doğuma engel olabilir ve sezeryanı mecbur kılabilir. Bunlar planlı sezeryan için aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

  • Bebeğin makat gelişi ya da transvers geliş olması,
  • İkiz, üçüz vb. çoğul gebelikler,
  • Plasenta previa (plasenta rahim ağzını kapattığı için kanama riski mevcuttur.),
  • Makrozomi (bebeğin iri olması),
  • Anneden bebeğe bulaşabilecek enfeksiyonların varlığı (HIV, genital herpes, hepatit B, hepatit C gibi),
  • Normal doğuma engel olabilecek bazı fetal anomaliler,
  • Geçirilmiş rahim cerrahisi,
  • Anne isteği.

Acil durumda ise sezeryan aşağıdaki nedenlerle yapılabilir:

  • Fetal distres yani sıkıntı (monitör ile saptanan bebeğin kalp atımlarında düşme),
  • Uzamış ya da ilerlemeyen eylem (distosi),
  • Prezentasyon anomalisi (alın gelişi, yüz gelişi gibi),
  • Baş-pelvis uyumsuzluğu,
  • Kordon sarkması,
  • Plasenta dekolmanı (plasentanın doğum tamamlanmadan erken ayrılması).

Suda Doğum

Ülkemizde çok yaygın tercih edilmemekle beraber vajinal doğum için bir alternatiftir. Doğum için özel olarak tasarlanmış 37 derece su ile doldurulmuş bir küvette doğum gerçekleşir.

Sıcak bir küvet içinde ağrıların daha az hissedilmesi ve annenin kaygısını azaltıp rahatlatması nedeniyle tercih edilir. Bebeğin kalp atımlarını izleme, epidural anestezi vb müdahale olanakları yoktur.

Kimler suda doğum yapamaz?

  • Çoğul gebelik taşıyan anneler,
  • 37. haftadan önce doğum yapanlar,
  • Aktif bir enfeksiyonu bulunan gebeler,
  • Vajinal kanaması olan gebeler,
  • İri bebek doğumları,
  • Bebeğin kanala doğum için uygun pozisyonda girmediği durumlarda suda doğum tercih edilmez.
Güncelleme Tarihi: 26.01.2022
Op. Dr. Burcu Karamürsel
Editör
Op. Dr. Burcu Karamürsel
Op. Dr. Burcu Karamürsel Muayenehane
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
SORU SOR

* Lütfen form alanlarını giriniz, bilgileriniz gizli tutulmaktadır.

Op. Dr. Burcu KaramürselOp. Dr. Burcu KaramürselKadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji (Yüksek Riskli Gebelik Takibi) Uzmanı
+90312 219 2233+90545 219 2234
  1. Op. Dr. Burcu Karamürsel
  2. Op. Dr. Burcu Karamürsel
  3. Op. Dr. Burcu Karamürsel
  4. Op. Dr. Burcu Karamürsel